top of page
Yazarın fotoğrafıesra duygu

Georges Seurat Kimdir?

"Bazıları benim resimlerimde şiirselliği gördüklerini söylüyorlar, ben ise sadece bilimi görüyorum." (Georges Seurat)

Georges Seurat'nın, Ernest-Joseph Laurent tarafından 1890′da yapılan portresi


Tam Adı: Georges-Pierre Seurat Doğum: 2 Aralık 1859, Paris Ölüm: 29 Mart 1891, Paris Alan/Dönem: Resim, Ard İzlenimcilik (İzlenimciliğin kurallarından sıyrılarak yeniden doğması. Neo-İzlenimcilik veya Yeni İzlenimcilik olarak da geçer) ve Noktacılık (Pointillism) Georges Seurat, 1859 yılının Aralık ayında, Paris'te doğdu. 1875 yılında Güzel Sanatlar Akademisi'ne yazıldı. O yıllarda, dönemin ünlü ressamlarından Jean Auguste Dominique Ingres'nin ve Puvis de Chavannes'in büyük etkisinde kaldı. Resim kuramını renklerin bölünmesine ve optik karışıma dayandıran yeni izlenimciliğin kurucularından olan Seurat, aynı zamanda kurumsal ve plastik araştırmalara da büyük ilgi duyuyordu. 1876'dan başlayarak Michel-Eugène Chevreul'un bulduğu renklerin eş zamanlı karşıtlığı yasalarını ve Eugène Delacroix kuramlarını inceledi. Seurat, İtalyan ressam Piero della Francesca'nın eserlerini gördükten sonra, kiliseleri dolaşıp buralardaki freskleri incelemeye başladı. Bilhassa St. Sulpice Kilisesi'ne sık sık gidiyor oradaki freskleri saatlerce inceliyordu. 1878 yılında Empresyonistlerin açtıkları dördüncü sergiyi inceledi. Bu akım üzerinde derin ve coşkun izlenimler bıraktı. 1879'da okulu bırakarak Brest'e askerliğini yapmaya gitti. 1880'de terhis olup döndükten sonra, en büyük problemi olan ışığın, bilimsel yönden, en üstün biçimde aktarılmasıyla ilgilendi. Bilgisini artırmak amacıyla kitaplar karıştırmaya başladı. Bu arada eline geçen N.O. Rood, D. Sutter gibi ünlülerin eserleriyle ilgilendi. Chevreul'un yasasını yakından inceleme fırsatı buldu. Bu yazarların hemen hemen bütün kitaplarını okudu. Noktacılık eğilimi işte bu zamanlarda başladı, eserlerinde bunu uygulamaya başladı fakat o dönemlerde yaptığı eserler pek bilinmemekte. 1884 yılında, Asniéres'de Yıkananlar adlı tablosu Yıllık Resmi Sergi Jürisi tarafından kabul edilmeyerek geri çevrildi. Daha 1883 yılında, Resmi Sergi'ye kabul edilmeyen bir grup sanatçı, sergi yöneticileriyle yaptıkları tartışmalar sonucunda Reddedilmişler Sergisi'ni kurmuştu. Bu grup 1885'de Müstakiller Sergisi'ni açtı. Seurat da, bir yıl önce Yıllık Resmi Sergi'ye kabul edilmeyen Asniéres'de Yıkananlar adlı eserini bu sergide tehşir etti. Büyük Çanak adlı tablosunu tamamladıktan sonra Brest'e resim yapmaya giden ressam, burada arkadaşı Paul Signac tarafından Camille Pissarro ile tanıştırıldı. Ünlü sanatçı da onu tanınmış tablo satıcısı Durand-Ruel ile tanıştırdı. Böylece Seurat da Durand-Ruel'in 1886'da New York'ta tertip ettiği Empresyonistler Sergisi'ne katıldı ve büyük bir başarı kazandı. Pissarro'nun "Romantikler" diye adlandırdığı empresyonistler arasında sürtüşme başlamıştı. Bu sürtüşme o kadar çabuk gelişti ki, bir iki ay içinde empresyonistlerin büyük bir kısmı Seurat'yı aralarında görmek istemediklerini bildirdiler. Nitekim bu nedenledir ki 1886 sonunda tertip edilen bir sergiye George Seurat da katılıyor diye Monet, Renoir ve Sisley tablolarını sergiden geri çektiler. Bu sergi, Seurat için hiç de başarılı olmadı. Hemen hemen bütün tenkitçiler bu sanatçının aleyhinde yazılar yazdılar. Buna rağmen başta Van Gogh olmak üzere bazı ressamlar onunla ilgilendiler. Bu ilgi sonucunda Belçika'lı Verhaeren, Seurat'yı Brüksel'deki "Yirmiler Grubu" ile temasa geçirdi. Ünlü tenkitçi Félix Fénéon, yazdığı bir makaleyle Seurat'yı göklere çıkardı.

Sanatçı, yürüdüğü yolun doğruluğuna inanmaktaydı. Bunun için halkın kendisini anlamamasına, Monet'nin kendisine soğuk davranmasına rağmen bildiğinden şaşmadı ve çalışmalarını aynı düzeyde sürdürdü. Georges, 1887 yılında bilimci Charles Henry'yi tanıdıktan sonra "matematiksel bir bütünlüğe" yönelen eserler çizdi. Eserleri anlatırken bahsettiğimiz matematiksel sistem buraya dayanıyor. Sanatçı, Brüksel ve Müstakiller Sergilerine katıldı. Yazarların ve Sembolistlerin buluşma yeri olan "La Revue indépendante" dergisinin idare edildiği yere Seurat da sık sık gitmekteydi. 1888 yılı yazında Bessin Limanı'nda çeşitli deniz tabloları resmetti. Ertesi yıl Crotoy'a giderek burada çalıştı; birkaç peyzaj yaptı. 1889-1890'lı yıllarda, en önemli eserlerinden olan Le Chahut ve Kendini Pudralayan Genç Kadın tablolarını da yaptı. Bunları 1890'da, diğer altı manzarasıyla Müstakiller Sergisi'nde sergiledi. Le Chahut eleştirmenler tarafından büyük tepkiyle karşılanarak müstehcen bulundu. Aynı sene Sirk adlı tablosuna başladı ve daha tamamlanmadan, 1891 yılında Müstakiller Sergisi'nde sergiledi. Bu yoğun uğraşı, 29 Mart 1891 tarihinde 31 yaşında ölümüne dek devam etti. Peki Seurat'yı döneminin ressamları ve diğer empresyonistlerden ayıran neydi? Renk ve ışık sorunlarının tamamiyle bilimsel bir açıdan çözümlemiş olmasıydı. Fakat bu kural, hiçbir zaman eserlerindeki buluşun tazeliğini bozmamış, yıpratmamıştır. Tablolarının ortamı daima, saydam ve gergindir. Renkler, boyaların karışımından değil, optik yönden, ışık renk karışımından elde edilmiş, üstün bir parlaklığa sahiptirler. Seurat, kendini hiçbir zaman bir sembolist olarak görmemiş; eserlerinde bir metot uygulaması yerine, şiirsel bir bütünlük görenleri kınamıştır. Yöneldiği her ayrıntıyı, yapısal kökenine inerek incelemiş ve en iyi şekilde aktarmaya çalışmıştır. (Tek bir figür için yüzlerce eskiz çıkarması örnek verilebilir) Sanatçının eserlerinde görülen dinamizm, maddeye bağlı değil, bir ışık ortamını içeren dinamizmdir. Giderek, içindeki coşkuyu, mantık ve tutku açısından dengeleyerek, yeni biçimler elde etmiştir. Onun için, "gerçek" hiçbir zaman birden keşfedilen ve duygusal ögelerden oluşan bir kavram değil, keşfedilmeye hazır enerjileri içeren, başlı başına özgür bir güçtür.

155 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yıldızlı Gece

Comments


bottom of page